
............................ NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ'NE
-YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR-
DAVACI :................................(TCKN:................................)
................................................................
VEKİLİ :Av. Necla Nida Karadayı & Av. Sait Berk ÇAM
Mehmet Akif Ersoy Mah. 152 Sk. No:15 D:1 Kemalpaşa/İZMİR
DAVALI :…………………….. Belediye Başkanlığı (Detsis No:…………………….)
................................................................
KONU :Davalı …………………… Belediyesi Başkanlığı'nın ................................ sayılı ve …./…./2023 tarihli yazısına konu olan ................................ sayılı ve …./…./2023 tarihli Encümen kararı uyarınca alınan ................-TL tutarındaki PARA CEZASININ VE ÖDEME EMRİNİN İPTALİNE ilişkin taleplerimizin sunumudur.
AÇIKLAMALAR
Davalı kurum tarafından, müvekkil aleyhine hukuka aykırı olarak …./…./2023 tarihli Encümen kararı düzenlenmiştir. Müvekkil, dava konusu olan …….. İli, …….. İlçesi, …………..Mahallesi, …….. Mevkii ……. ada ……… parsel numaralı taşınmaza kain ve hukuka aykırı olarak tanzim edilen encümen kararından önce belirtilen taşınmazın malikidir. Ancak Encümen kararının verildiği tarihte taşınmazın maliki müvekkil olmayıp taşınmazın devredildiği …………………..'dir.
…./…./2023 tarihli Encümen kararı uyarınca, müvekkil aleyhine para cezası ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıkılmasına karar verilmiştir. Söz konusu durum 3194 sayılı İmar Kanunu'na, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'na ve aşağıda yer vereceğimiz Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi Kararlarına aykırılık teşkil etmektedir. Bu sebeple davalı kurum tarafından düzenlenmiş olan ……. sayılı Encümen kararının tarafımızca kabulü mümkün değildir. İşbu davanın konusu idari para cezasına ilişkin ödeme emri müvekkile …/…/2023 tarihinde tebliğ edilmiş olup hukuka aykırı tanzim edilen idari para cezasının iptaline ilişkin süresi içerisinde mevcut davanın ikame edilme zorunluluğu hasıl olmuştur. Şöyle ki;
…….. İli, …………… İlçesi, ………. Mahallesi, ………. Mevkii …… ada ……. parsel numaralı taşınmaza ilişkin, davalı kurum tarafından hiçbir geçerli neden ve hukuki dayanak olmaksızın müvekkil aleyhine …./…./2023 tarihli ve ….. sayılı Encümen kararı tanzim edilmiştir. İlgili kararda, "................................ (T.C.: ................................) tarafından, ................................................................ adresinde ve tapunun ................................. Ada ….. parsele ruhsatsız olarak yapılan toplam …….. m2 inşaat için adı geçene …………….-TL idari para cezası uygulanmasına, yapı sahibinin imara aykırı durumu gidermesi veya mevzuata uygun hale getirmesi durumunun tespit edilerek belgelenmesi durumunda ilgili Müdürlükçe 3194 sayılı Kanun'un 42/ç maddesi hükmü gereği işlem yapılmasına, emlak beyanı ikmali için kararımızın bir örneğinin Mali Hizmetler Müdürlüğü'ne teslim edilmesine Encümence oy birliği ile karar verildi." hususları belirtilerek müvekkile aleyhine idari para cezasına ve yapının yıkılmasına karar verilmiştir.
Mevcut davanın konusu taşınmazının devrinden önce müvekkil tarafından, dava konusu taşınmaz için 3194 sayılı İmar Kanunu Geçici 16. maddesi esas alınarak hukuka uygun olarak yapı kayıt belgesi talebinde bulunulmuş ve ilgili madde hükmünde yer alan şartların sağlanması sebebiyle yapı kayıt belgesi verilmiştir. Nitekim dava konusu mevcut taşınmazın devri öncesinde başvurusu yapılan yapı kayıt belgesinin içeriğinde PLANSIZ ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ'nin Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışındaki Yerleşme Alanı Dışında Kalan (İskân Dışı) Alanlarda Uygulanacak Esaslar konu başlıklı kısmının 63.maddesine ilişkin olarak alınmıştır. Madde kapsamından da görüleceği üzere müvekkile mevcut arazi üzerinde belirtilen şartlara uygunluğu sağlanması halinde %5 i kadar bağ evi yapılması hakkı tanınmıştır.
Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği
Madde 63 - Üst ölçek planı bulunmayan iskan dışı alanlarda bulunan parsellerde; inşaat alanı katsayısı %5 den fazla olmamak, yapı inşaat alanları toplamı hiçbir koşulda (250) m2 yi geçmemek, saçak seviyelerinin tabii zeminden yüksekliği (7.50) m.yi ve 2 katı aşmamak, yola (5.00) m.den parsel sınırlarına (3.00) m.den azla yaklaşmamak şartı ile bir ailenin oturmasına mahsus bağ ve sayfiye evleri, kır kahvesi, lokanta ve bu tesislerin müştemilat binaları yapılabilir.
Ancak her ne kadar müvekkil tarafından inşası yapılan …… m2 lik taşınmazın yapı kayıt belgesi hukuka uygun olarak alınmış ise de, taşınmazın yeni malike devri sonrasında yapı kayıt belgesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hukuka aykırı olarak iptal edilmiştir.
…./…./2023 tarihli ................................. Belediyesi Encümen kararında uydu görüntüleri ve dosyasında yapılan inceleme sonucunda söz konusu taşınmaz üzerine müvekkil tarafından ruhsatsız yapı inşa edildiği ve müvekkil tarafından bu yapının kullanıldığı tespitlerine varılmış ise de mevcut tespitler gerçeği yansıtmamaktadır. Ruhsatsız olduğu iddia edilen yapı müvekkil tarafından inşa edilmemiş ve müvekkil tarafından kullanılmamaktadır. Mahkemenizce celp edilecek tapu kayıtlarından da görüleceği üzere söz konusu encümen kararının verildiği tarihte taşınmazın maliki müvekkil değildir. Ayrıca söz konusu yapıda müvekkil tarafından inşa edilmemiştir. Müvekkil tarafından inşası yapılan gayrimenkul yukarıda da detaylıca açıklanılan ….. m2’lik kısma ilişkindir. Dolayısıyla ......................Belediye Encüme tarafından yapılan yetersiz, eksik ve hatalı inceleme sonucunda verilen kararın tarafımızca kabulü mümkün değildir.
Müvekkil tarafında inşa edilmeyen ve kullanılmayan yapıya ilişkin müvekkil aleyhine idari para cezasına hükmedilmesi cezaların şahsiliği ilkesine de açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Evrensel bir ilke olan ve Anayasa ile de güvence altına alınan cezaların şahsiliği ilkesi gereğince müvekkil yalnızca kendi işlediği fiillerden dolayı sorumlu tutulabilir. Ancak …………….. Belediyesi Encümeni tarafından işbu husus göz önünde bulundurulmadan idari para cezası kesilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nın 2003/97 E., 2006/115 K. ve 21.12.2006 tarihli kararı uyarınca;
"TCK 463. maddesinin Anayasaya aykırılığı iki temel evrensel norma dayanmaktadır. 1. Cezaların Şahsiliği İlkesi; Suçun oluşumundan bahsetmek için hareket (maddi unsur), tipiklik (kanuni unsur), hukuka aykırılık ve kusurluluk (manevi unsur) gibi dört unsurun varlığı gerekmektedir. Bu unsurlardan herhangi birinin oluşmadığı hallerde faili cezalandırmak mümkün değildir. Suçun unsurları, modern ceza hukukunun kabul ettiği evrensel bir norm halini almıştır. Anayasanın 38/7 madde ve fıkrası açıkça ceza sorumluluğunun şahsî olduğunu belirtmiştir. Ceza sorumluluğunun şahsi olması; suçu işleyen failin/faillerin cezadan bizzat sorumlu olması, failin/faillerin dışındaki kişilere doğrudan doğruya bu sorumluluğun yüklenmemesi ve cezalandırılmaması demektir. Mevcut yasal düzenlemelere göre bu ilke; kanunda suç olarak belirlenmiş hareketin kusurlu failinin yada kanunlarda istenmeyen durum olarak belirlenmiş hale neden olan kişinin, kusur ile hareketi arasında illiyet bağı olması halinde bizzat cezalandırılması şeklinde kabul edilmektedir. "
Öte yandan, …./…./2023 tarihli encümen kararında ruhsatsız yapıya ile ilgili Tapu Kaydının, Yapı Tatil Zaptının, Fotoğrafların, Rapor ve İmar Cezası Hesaplama Raporunun mevcut olduğu ve müzekkere ekinde encümene sunulduğu belirtilmiş ise de mevcut belgeler ne encümen kararında ne de idari para cezasına ilişkin ödeme emri ile tebliğ edilmiştir.
Ayrıca her ne kadar encümen kararının ekinde yer alan ................................. Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü tarafından düzenlenen …./…./2023 tarihli yazıda; "İlçemiz ................... Mahalle ................... adresinde ve tapunun ................... Mevkii …… Ada ….. Parsel nolu taşınmazı üzerinde bulunan yapının dosyasında ve yerinde yapılan incelemesi sonucunda, tarafınızdan ruhsatsız yapı yapıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu ruhsatsız yapıya 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 32'maddesi gereği …./…./2023 tarihinde Yapı Tatil Zaptı düzenlenmiş, bir nüshası yapı yerine asılmış, yapılar …… numaralı mühür ile mühürlenmiş ve durumu gösteren fotoğraflar çekilmiştir." hususlarına yer alsa da yapılan tebligatların akıbetinin sorgulanması sonucunda müvekkile herhangi bir Yapı Tatil Zaptı belgesinin tebliğ edilmediği açıkça ortaya çıkacaktır. (Sayın Mahkemeden Celbini Talep Ederiz.)
................... Belediyesi encümen kararının dayanağı olan …./…./2023 tanzim tarihli Yapı Tatil Zaptı gerekli geçerlilik koşullarını taşımamaktadır. 3194 Sayılı İmar Kanunu ilgili maddesi uyarınca Yapı Tatil Zaptının hukuka uygun olabilmesi için, imara aykırılıkların ölçüleri ile birlikte somut ve ayrıntılı olarak tespit edilmesi, imara aykırılıktan etkilenen alanın tutanakta belirtilmesi, imara aykırılıkların her yapı için ayrı ayrı tespit edilmesi, imara aykırılıkların ebatları her kat için ayrı ayrı belirtilmesi, yapı tatil tutanağının “yapının durumu” kısmı ile “kroki” kısmı çelişkili olmaması, mühürlemeden sonra yapılan kısımların somut ve ayrıntılı olarak tespit edilmesi ve yapı tatil tutanağının yapı yerine asılması gerekmektedir. Ayrıca işbu aykırılıklarının zaptta ayrıntılı bir şekilde açıklanması gerekmektedir.
Tüm bu hususlar doğrultusunda görüleceği üzere müvekkile ait yapı için düzenlenildiği iddia edilen Yapı Tatil Zaptında, yapıların neden ruhsata aykırı oldukları ve bu aykırılıkların müvekkil tarafından nasıl düzeltileceğine ilişkin hiçbir açıklamaya yer verilmediği gibi tebligatı dahi yapılmamıştır. Tutanağın hukuka uygun şekilde tanzim edilmesinden sonra usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmektedir. Hal böyle iken tutanağın bir suretinin yapı yerine yapıştırılması, bir suretinin de muhtara bırakılması ve bu durumun mutlaka belirtilmesi gerekmektedir. Ancak mevcut durumda Yapı Tatil Zaptı müvekkile tebliğ edilmediği gibi muhtara da bırakılmamıştır. Bu nedenlerle söz konusu Yapı Tatil Zaptı gerekli geçerlilik şartlarını taşımadığından hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Danıştay 14.Dairesinin., 13.5.2014 tarihli 2012/ 1154 E. , 2014/ 5503 K. Sayılı kararında;
"Olayda, dava konusu işleme dayanak oluşturan 09.02.1020 günlü “Durum Tespit Tutanağı”nda, yapı ruhsatı ve eki onaylı projesine aykırı olarak yapılan tadilatlardan bahsedilmiş ise de, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde öngörüldüğü biçimde yapının ruhsata aykırı kısımlarının mühürlenerek tutanağın yapı yerine asıldığına ve bir nüshasının muhtara bırakıldığına ilişkin bir belirlemeye yer verilmediği görülmüştür. Her ne kadar, usulüne uygun olarak düzenlenmeyen tutanaktan sonra 22.02.2010 günlü, 1854 sayılı …. Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işlemiyle, davacıya yapısını ruhsata uygun hale getirilmesi için süre verilmiş ve akabinde tesis edilecek yasal işlemler hakkında bilgi verilmiş ise de, bu durumun usulüne uygun olarak düzenlenmeyen tutanağın hukuki sakatlığını giderecek nitelikte olmadığı ortadadır”
Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi Kararları uyarınca da hatalı ve eksik düzenlenen yapı tatil zaptının iptal edilmesi gerektiğine ilişkin birçok içtihatları mevcuttur. Dolayısıyla tebliği dahi yapılmayan Yapı Tatil Zaptının ve ilgili taşınmazın maliki dahi olmayan müvekkile söz konusu para cezası müeyyidesi uygulanması hukuka aykırıdır.
Danıştay 14. Dairesinin 31.05.2018 tarihli, E:2015/5796, K:2018/4311 sayılı kararında;
"Olayda; dava konusu encümen kararının dayanağı olan 20/06/2014 günlü yapı tatil tutanağı incelendiğinde, söz konusu yapı tatil tutanağında yapının durumunun "binanın taban alanı genişletilerek yol ve komşu çekme mesafesine tecavüz edildiği, galeri boşluğu kapatılarak odaya dönüştürüldüğü, projede olmayan 2. bodrum kat yapıldığı, örtü amaçlı çatı yükseltilerek bir kısmında çatı arası mekanlar oluşturulduğu" şeklinde tespit edildiği ancak ruhsat ve eki projelere aykırılığın, ölçümlerinin somut ve ayrıntılı olarak saptanmadığı yapıda bulunan aykırılıkların hali hazırdaki durumunun ayrıntılı bir şekilde tespit edilmediği” gerekçesiyle yapı tatil tutanağının, yıkım kararının ve 222.677,00 TL idari para cezasının hukuka aykırı olduğuna karar verilmiştir.”
Öte yandan Yapı Tatil Tutanağında, her ne kadar yapı sahibinin kim olduğunun net bir şekilde tespit edilmesi gerekmekte ise de mevcut durumda yapı sahibinin kim olduğunun tespit edilmediği açıkça ortadadır. Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında kabul edildiği üzere, YAPI SAHİBİ ibaresinden anlaşılması gereken, yapıyı mevzuata aykırı inşa eden kişidir. Mevzuata aykırı olduğu iddia edilen inşaatı yapan müvekkil olmayıp, müvekkil aleyhine 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin uyarınca imar para cezası verilemez. Bu nedenle, ……….. Belediyesi tarafından müvekkilin sorumlu olup olmadığı tespit edilmeksizin, doğrudan para cezası verilmesi, cezaların şahsiliği ilkesinin ihlali sonucunu doğurmaktadır.
Bununla birlikte idari işlemler bir zincirin bütünü şeklindeki işlemler olduğundan hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak düzenlenen yapı tatil zaptına dayanılarak alınmış olan ….. sayılı Encümen kararı da hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Danıştay 6. Dairesinin 07.10.2020 tarihli 2019/6602 E. ve 2020/8969 K. sayılı kararında;
"Ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapıların tespitine ilişkin olarak düzenlenecek Yapı Tatil Tutanağında, aykırılıkların ölçüleri ile birlikte somut ve ayrıntılı olarak belirtilerek yapının o anki durumunun tespit edilmesi, ruhsatsız veya ruhsata aykırı inşaatın mühürlenerek durdurulması ve yapı tatil tutanağının yapı yerine asılmak suretiyle yapı sahibine tebliğ edilmesi, tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılması gerekmektedir. Ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapı hakkında kanunda öngörülen yıkım ve para cezasına yönelik yaptırımların uygulanabilmesi, ihtilaf konusu imalatın ilgili fen elemanları tarafından açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak usule uygun şekilde düzenlenecek bir tutanağa bağlanması ile mümkündür.”
İzmir BİM 2. İdare Dava Dairesinin 05.11.2020 tarihli 2020/97 E. ve 2020/1439 K. sayılı kararında;
"Yapı tatil tutanağının “174,31 m2’lik yapı kayıt belgesi alınan taşınmazda 218,17 m2 kapalı alan yapıldığının tespit edildiği” şeklindeki ifadeye yer verilmek suretiyle düzenlendiği, bunun dışında tutanakta başkaca somut bir bilgi veya tespite yer verilmediği bu nedenle; 3194 sayılı Kanun’da belirtilen usule uygun düzenlenmiş somut, ayrıntılı, gerekçeli tespitler içeren bir yapı tatil tutanağı düzenlenmeden söz konusu taşınmazın yıkımına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verilmiştir.
Yukarıda yer verdiğimiz kararlarda da yer aldığı üzere para cezasına yönelik yaptırımların uygulanabilmesi ihtilaf konusu imalatın ilgili fen elemanları tarafından açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak usule uygun şekilde düzenlenecek bir tutanağa bağlanması ile mümkündür. Ne var ki …./…./2023 tarihli yapı tatil zaptında ihtilaf konusu imalatlar hakkında hiçbir bilgiye yer verilmediği ve tebliğinin yapılmadığı göz önünde bulundurularak mahkemeniz tarafından yapılacak inceleme sonucunda yapı tatil zaptının ve işbu zapta dayanılarak düzenlenen …. sayılı Encümen kararının iptal edilmesi gerekmektedir.
7226 sayılı Kanun’un 39. maddesiyle, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (ç) bendinde; “İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmesi ve yapının mevzuata uygun hale getirilmesi halinde bu bent uyarınca ilave edilen para cezası tahsil edilmeyeceği” düzenlenmiş ve para cezasının muhatabı olan kişiye cezadan muaf tutulabilmesi için bir yol sunulmuştur. Bu nedenle, cezaya muhatap olan kişinin bu yoldan faydalanıp cezadan muaf tutulabilmesi için, öncelikle böyle bir hakkının olduğunu bilmesi gerekmektedir. …. sayılı Encümen kararında da yukarıda bahsettiğimiz hususlar belirtilmediği için, cezaya muhatap olan müvekkile bu şans verilmemiş olduğundan, ………….- TL tutarındaki idari para cezasının uygulanmasının da şartları oluşmamıştır. Sonuç olarak hukuka aykırı olarak düzenlenen bu para cezasının iptal edilmesi gerekmektedir.
İzmir BİM 2. İdari Dava Dairesi 24.06.2021 Tarihli 2021/1495 E. ve 2021/1502 K. sayılı kararında;
"Olayda; davalı idarece tesis edilen 108.155,95 TL idari para cezasının 107.200,93 TL’lik kısmının aykırılığa konu alan dikkate alınarak 3194 sayılı İmar Kanunun 42/2. maddesi (ç) bendi gereği verildiği görülmekle, ilgili Kanun maddesinde, bu madde hükmüne göre verilen idari para cezasının ilgilisine tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmesi ve yapının mevzuata uygun hale getirilmesi halinde tahsil edilmeyeceği açıkça düzenlenmişken, bu ibareye yer verilmeksizin işlem tesis edildiği görülmektedir. Bu durumda; 3194 sayılı İmar Kanununun 42/2-(ç) maddesi uyarınca hesaplanan ceza tutarına ilişkin işlem kısmı dikkate alındığında, anılan Kanun maddesinde davacının yapıyı mevzuata uygun hale getirmesi halinde bu ceza kısmının tahsil edilmeyeceğini ihtar eden ibareye yer verilmediği görülmekle, uyuşmazlık konusu işlemin bu haliyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.”
Yukarıda detaylı olarak bahsettiğimiz Yapı Tatil Zaptının hukuka aykırı olarak düzenlenmesi ve tebliğ edilmemesi sebebiyle işbu zapta göre alınan …. sayılı Encümen kararının da herhangi bir hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. …….. Belediyesi Encümen kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu aşikardır. Davaya konu olan ve taşınmazın devri öncesinde müvekkile ait bulunan ……. İli, ……. İlçesi, ……….. Mahallesi, ……. Mevkii ….. ada …… parsel numaralı taşınmaza ait idari para cezası kararının uygulanması sonucunda telafisi güç hatta imkansız zararların doğması mümkün olduğundan dava konusu idari para cezası hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Bu sebeple işbu cezaya ilişkin yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep ediyoruz. Aşağıda verilen ilgili kanun maddesinden de görüleceği üzere somut olay hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun "Yürütmenin Durdurulması" başlıklı 27. Maddesi uyarınca;
“Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir..."
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 3 ve 13. maddeleri, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 20,21,22 ve 32 maddeleri ile yukarıda yer verdiğimiz Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi Kararları doğrultusunda müvekkil üzerine düşen tüm iş ve işlemleri yapmış bulunmaktadır. Müvekkil ilgili mevzuatı gereğince yapı ruhsat işlemlerini başlatmıştır.
…./…./2023 tarihli ve ……. sayılı Encümen kararınca tutulan Yapı Tatil Zaptı esas alınarak uygulanan ………..-TL tutarındaki idari para cezasının zaptın hukuka uygun düzenlenmemesinden ve yukarıda izah edilen tüm hususlardan dolayı iptaline karar verilmesi gerekmektedir. İşbu davanın konusu idari para cezasının iptaline ve müvekkil aleyhine telafisi imkansız zararlar doğmaması için de yargılama süresinde yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
HUKUKİ NEDENLER :İYUK, 5403 sayılı Kanun, İmar Kanunu, sair ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER :Taşınmaza ait tapu kayıtları, …… sayılı Encümen kararı, Tanık Anlatımlar (Gerektiği takdirde), Ödeme emri, Yapı Tatil Zaptı, Fotoğraflar, Rapor ve İmar Cezası Hesaplama Raporu, Yemin, Bilirkişi, Keşif ve ilgili sair deliller
SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda arz ve izah edilen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle;
…./…./2023 tarihli ve ….. sayılı hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak düzenlenen encümen kararında yer verilen idari para cezasının öncelikle İPTALİNE,
·Yargılama süresince müvekkil aleyhine düzenlenen ödeme emrine ilişkin YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA ilişkin karar verilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesine saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. …./…./2023
DAVACI VEKİLİ
Av. Sait Berk Çam & Av. Necla Nida KARADAYI
Comments